10 May Datça
Türkiye’nin Muğla ilindeki 50 mil uzunluğundaki Datça yarımadası, Ege ve Akdeniz’in buluşma noktasında yemyeşil ve saf bir yeşil zümrüt gibidir. Eski Yunanlılar Datça’nın doğal güzellikleri, kayalık çıkıntıları ve turkuaz sularının muhteşemliğinden dolayı Zeus tarafından şahsen yaratıldığına inanıyorlardı. Başka bir inanışa göre antik dönmede yaşamış ünlü Coğrafyacı Strabon, şöyle demiş: “Tanrı, sevgili kullarını daha uzun yaşamaları için Datça’ya gönderdi.” Sarp kayalıkları, çam ağaçları ile dolu tepeleri, uçsuz bucaksız zeytin bahçeleri, ıssız dağ geçitleri, mavi kantaron çiçekleriyle bezeli koyları, engin körfezi ve sakin kumsalları, kekik, biberiye ve adaçayı kokulu havası ve miskin köyleri ile Datça Tanrı’nın özene bezene yarattığı bir yerdir. Aynı zamanda yoldaki keçileri ve asma kaplı kafelerde tesbih çeken yaşlı adamları ile bir o kadar da zamanın durduğu, endişe ve stresten uzak küçük bir sahil kasabasıdır.